Fotoğraf: açık kaynaklardan
Bilim insanları kahvenin biyolojik yaşa beş yıl eklediğini buldu ancak bunun da sınırları var
Kaynak:
Yeni araştırmalar, günde dört fincan kahve içmenin hayatınıza yıllar katabileceğini öne sürüyor. Bilim insanları, kahvenin ağır zihinsel hastalığı olan hastaların bile daha uzun yaşamasına yardımcı olabileceğini ve kahve içmeyenlere kıyasla biyolojik yaşlarına beş yıl kadar eklendiğini buldu. Çalışma İngiliz Tıp Grubu tarafından yayınlandı.
Kahve Hücreleri ve DNA’yı Nasıl Korur?
Şizofreni ve bipolar bozukluk gibi ciddi zihinsel bozuklukları (SMD) olan hastalar, genellikle zihinsel olarak sağlıklı akranlarından 15 yıl daha az yaşarlar. Artan kalp hastalığı riski, bazı kanser türleri ve hızlandırılmış yaşlanma ile ilişkilidir.
Benzersiz bir çalışma, kahvenin SMI hastalarının telomerleri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu buldu. Telomerler, DNA’yı hasara karşı koruyan ve yaşla birlikte kısalan, kromozomların uçlarında bulunan koruyucu başlıklardır.
Bilim adamları, Norveç Psikoz Çalışmasında şizofreni veya duygudurum bozuklukları tanısı alan 436 katılımcının lökositlerinde (beyaz kan hücreleri) telomer uzunluğunu ölçtüler.
Günde üç ila dört fincan kahve içmenin, kahve içmeyenlere kıyasla önemli ölçüde daha uzun telomerlerle ilişkili olduğu ortaya çıktı.
Araştırmacılar şu sonuca vardı: “Yılda ortalama 70 baz çifti azalmasına dayanarak, bu, kahve içen grubun biyolojik yaşının beş yıl daha genç olduğu anlamına geliyor.”
Ana kural: aşırıya kaçmayın
Önemli: olumlu etki sadece günde 3-4 bardak içenlerde görüldü.
Uluslararası sağlık otoriteleri (NHS ve FDA dahil) tarafından önerilen maksimum günlük alım miktarını aşan günde beş veya daha fazla fincan içmek, telomerlerin kısalmasına ve ömrünün kısalmasına yol açarak tam tersi bir etki yarattı.
Bilim insanları koruyucu etkiyi kahvenin antioksidan özelliklerine bağlıyor. Kahve, klorojenik asit (CGA), kafestol, kahweol ve melanoidinler gibi biyoaktif bileşikler içerir. Bu bileşikler güçlü antioksidan etkilere sahiptir ve özellikle zihinsel bozuklukları olan hastalarda yaşlanmanın hızlanmasının nedenlerinden biri olan oksidatif stres ve inflamasyonun azaltılmasına yardımcı olur.
Uzmanların uyarıları
Araştırmada yer almayan Loughborough Üniversitesi’nde biyobilimler alanında kıdemli öğretim görevlisi olan Dr. Elizabeth Akam, gerçek bir bağlantı kurmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu konusunda uyardı.
“Bu çalışmanın dikkate değer bir sınırlaması, kahveyi tek bir madde olarak ele almasıydı. Ancak kahve birçok farklı bileşik içeriyor ve bunların hangilerinin, hangi dozlarda uygulandığını veya bunların ne kadarının kan dolaşımına girdiğini bilmiyoruz.”
Bilim insanı ayrıca kahve tüketim verilerinin katılımcılar tarafından bizzat raporlandığını ve bunun da çalışmanın doğruluğunu etkileyebileceğini belirtti. Bu önemlidir çünkü kafein maddesinin kendisi bazı çalışmalarda telomer kısalması ile ilişkilendirilmiştir.
Ancak çalışmanın yazarları, bulgularının, kahvenin telomerler ve zihinsel bozukluğu olmayan kişiler üzerindeki etkilerinin daha fazla araştırılmasına ivme kazandırabileceğine inanıyor.
Site güvenli değil! Tüm verileriniz risk altında: şifreler, tarayıcı geçmişi, kişisel fotoğraflar, banka kartları ve diğer kişisel veriler saldırganlar tarafından kullanılacak.
