Fotoğraf: açık kaynaklardan
Kurutulmuş mantar çorbası yapmanın tüm sırları
Mantar çorbası yapıyorsanız ve eviniz sadece patates ve soğan kokuyorsa bu yemeği nasıl pişireceğinizi bilmiyorsunuz demektir. Gerçek, derin mantar aroması tek başına ortaya çıkmaz; doğru teknoloji ve birkaç mutfak hilesi kullanılarak “pişirilmesi” gerekir. Asıl sır, pahalı malzemelerde değil, mantar çorbasını nasıl hazırladığınızdır.
Aromatik mantar çorbası nasıl pişirilir
Mantarların uygun şekilde ıslatılması gerekir
Yoğun bir orman aroması kaynağı oldukları için burada ilk kemanı çalan kurutulmuş mantarlardır. Mantarları uygun şekilde hazırlamazsanız çorba, hafif bir mantar kokusuyla sebze suyuna dönüşecektir.
Mantarların uygun şekilde ıslatılması, zengin bir çorbanın ilk ve en önemli adımıdır. Kurutulmuş mantarları kısa süre suda bekletmek yeterli değildir; en az iki saat ıslatılmaları gerekir. Ve tat ve yapının en büyük gelişimi için, onları bir gecede bırakmak daha iyidir.
Mantarların ıslatıldığı su kesinlikle dökülmemelidir çünkü et suyunuzu zengin ve derin yapacak gerçek bir lezzet konsantresidir. Bu sıvıyı tavaya eklemeden önce ince bir elek veya tülbentten dikkatlice süzdüğünüzden emin olun. Bunun amacı kumun, orman artıklarının veya tortuların çorbanın dibine girmesini önlemektir.
Mantarların uygun şekilde kızartılması gerekir
Mantarları çorba pişirmek için bir tencereye göndermeden önce, bir tavada uygun şekilde işlenmeleri gerekir, bu da gizli aromayı en üst düzeye çıkarır.
Burada önemli olan tereyağında kızartmaktır. Mantarların haşlanması değil kızartılması gerekir ve bu oldukça yüksek ateşte yapılmalıdır.
Tereyağının kremsi olması ve tavanın iyice ısıtılması önemlidir. Yoğun kızartma, mantarlardaki protein ve şekerlerin karamelleşmesine neden olan bir reaksiyonu tetikler. Bu kimyasal reaksiyon sayesinde zengin, arzu edilen “orman” kokusu ortaya çıkar. Bu adım olmadan, ne kadar pahalı mantar kullanırsanız kullanın çorba yumuşak kalacaktır.
Mantar çorbası nasıl pişirilir: ne eklenir
Mantarlar kızartıldıktan sonra dikkatlice bir tencereye aktarılmalı ve daha önce ıslatıldıkları aynı süzülmüş aromatik su ile doldurulmalıdır. Mantarların tadını etkileyebileceğinden ani sıcaklık değişikliklerinden kaçınmak çok önemlidir, bu nedenle bu sıvıyı soğuk yerine sıcak tutmak en iyisidir.
Daha sonra yavaş ve uzun pişirme süreci başlar. Çorba en az bir saat kısık ateşte yavaş yavaş pişirilmelidir. Unutulmamalıdır ki pişirme süresi ne kadar uzun olursa yemeğin son tadı da o kadar derin ve karmaşık hale gelir.
Uzun pişirme işlemi sırasında genel lezzeti derinleştirmek için küçük bir parça kereviz kökü eklenmesi önerilir.
Sebzelere gelince, çorbaya pişirmenin sonuna doğru patates ve tahıl eklemek daha iyidir. Bu önemlidir, çünkü çok uzun süre pişirilirse mantar aromasının önemli bir kısmını alma eğilimi gösterirler, bu da et suyunun zenginliğini önemli ölçüde azaltır.
Soğanlar sadece altın rengi kahverengi olana kadar sotelenmeli, kaynatılmamalı ve lezzeti zenginleştirmek için havuçlar da soğanla birlikte kızartılmalıdır.
Lezzet arttırıcılar ve son rötuşlar
Deneyimli aşçılar, en dolu ve en rafine tadı elde etmek için mantar çorbasının tadını arttırmak için bir dizi ek teknik kullanır. Bu tür arttırıcılar arasında soya sosu, alkol ve aromatik bitkiler bulunur.
Soğanları tavada kızartmak için sadece bir damla soya sosu eklemek, mantarın umami lezzetini arttırarak daha derin bir lezzet profili oluşturabilir.
Bazı aşçılar, pişirmenin en başında küçük bir damla konyak veya beyaz şarap eklenmesini önerir; bu, mantarlardaki uçucu bileşiklerin salınmasına yardımcı olur ve genel tadı daha “yetişkin” ve çok yönlü hale getirir. Aromayı arttırmak isterseniz kurutulmuş kekik veya defne yaprağı ekleyebilirsiniz. Ancak dikkatli olmalısınız: Ana tat mantarlara ait olmalı ve baharatlar onları boğmamalıdır.
Yemeğe iştah açıcı bir not katmak için genellikle kızartmanın sonunda sarımsak eklenir ve lezzetlerini taze ve canlı tutmak için dereotu veya maydanoz gibi taze otlar doğrudan tabağa eklenmelidir.
Son dokunuşlara gelince, bunlardan iki tane var. Pişirmenin son aşaması için tuz bir kenara bırakılmalıdır. bu gereklidir çünkü erken tuzluluk, pişirme sırasında tatların tam olarak gelişmesine izin vermeyebilir.
Pişirmeyi bitirdikten sonra çorbayı kapağı kapalı olarak en az 15 dakika pişmeye bırakın. Bu, tüm tatların birleşmesine, etkileşime girmesine ve her bir malzemeye tamamen nüfuz etmesine olanak tanıyan son önemli adımdır. Tüm adımlar doğru takip edilirse çorba kokusu tüm daireyi dolduracak ve yağmur sonrası ormandaymışsınız hissini yaratacaktır.
